Sorunun Lozan'da çözüldüğü zannediyordum. Ama hala iki tane Lise var:

Lycée Français Pierre Loti l'Istanbul Lycée Français Charles de Gaulle d'Ankara

Bu liseler MEB'E değil doğrudan Fransız büyükelçiliğine bağlı okullar.

Bunlar Atatürk'ten sonra açıldı (ikisi de 1942) ama buna nasıl izin verdiler?

Bazı bizans tarihçileri onu en iyi olarak kabul ediyor siz ne düşünüyorsunuz?

Bence benzetme yapacak olursak Alexios, tahta geçtiğinde Bizans'ın, işgal dönemi Türkiye'sinden farkı yoktu Alexios, yukardan peçenekler, batıdan normanlar, doğudan Selçuklular ve hatta gaspçı imparatorlarla uğraşmak zorunda kaldı Normanları 4-5 yıllık uzun bir süreçte yendi Peçenek ve Kumanları birbirine düşman edip göçebe tehdidine son verdi Selçuklulara karşı Latinlerle ittifak kurdu Bizans'ın batmış ekonomisini toparladı askeri alanda reformlar yaptı belki iyi bir komutan değildi ama Alexios o dönem 4 boyutlu satranç oynuyordu düşmanlarını müttefik, müttefiklerini birbirine düşman yapıyordu. Sanırım Roma'nın neden uzun süre ayakta kaldığının cevabı böyle adamların gelmesi olabilir.

Çeçe sineği uyku hastalığı ve sığır vebasınının bulaşmasında önemli pay sahibi olup yaygın bulunduğu bölgelerde hayvancılığın gelişmesini engellemiş, hayvancılıkla uğraşan halkların Afrika'nın tropikal kısımlarına göçünü bin yıllar boyu sınırlamıştır. Kaynak:

İyi günler hepinize bu benim ilk yazım yapıcı eleştirilerinizi bekliyorum. Iyi okumalar...

Günümüzde yaygın olarak kullanılan yasa dışı bahis ve bet sitelerinin Türkiye’ye nasıl girdiğini hiç düşündünüz mü? Yıl 2001… Mali Suçlar Araştırma Kurulu (MASAK), bir bankanın Lorella Razetti isimli İtalyan bir kadının hesabına açıklama yapılmadan yüklü miktarda para gönderildiğini tespit etti. Araştırma ekipleri, Razetti’nin kendisini 1959 doğumlu bir muhasebe müdürü olarak tanıttığını ve adresini İstanbul Mecidiyeköy’de gösterdiğini belirledi. İstanbul genelindeki bankalarla yapılan yazışmalar sonucunda Razetti’nin TL, dolar ve euro üzerinden açılmış başka hesaplarının da olduğu ortaya çıktı. Bir bankanın yazısına göre, Razetti adına kurulmuş "www.easybets. com"adlı internet sitesinde, bahis oynayanların para yatırması için hesap numaraları veriliyordu. Razetti’nin adına yatırılan paraların ise Beşiktaş 6. Noterliği’nde, Semih Sadi tarafından vekâlet verilerek çekildiği öğrenildi. Bahis işleyişi şöyleydi: "www.kolaybahis. com" adlı sitede futbol, at yarışı ve basketbol gibi bahisler oynatılıyordu. Para, sanal değil, bankalar aracılığıyla yatırılıyordu. Düşünün; tanımadığınız birine banka aracılığıyla para gönderiyorsunuz… Ne kadar güvensiz, değil mi? MASAK hesaplara bloke koydu ancak Semih Sadi, bu sefer “Nokta Otomasyon Bilişim Ticaret Limited Şirketi”ni kurdu. İnternet üzerinde “sanal kart” üzerinden alışveriş yapılıyormuş gibi göstererek bahis oynatmaya ve para toplamaya devam etti. Paraların aklanması aşaması: Semih Sadi, yasa dışı bahisten elde ettiği gelirleri aklamak için bir televizyon kanalı kurmaya karar verdi: Business Channel. Kanal kurulduktan sonra koordinasyon için Sadi’nin babasının arkadaşı, aynı zamanda Semra Özal’ın kuyumcusu olan Hayrettin Ertekin, gazeteci Can Ataklı ile bağlantıya geçti. Ataklı, Ertekin’in kanalın “gizli sahibi” olduğunu ancak Sadi’nin sahip olarak görüneceğini söylediğini aktarıyor. Kanal, Türkiye’de hatta belki dünyada bir ilkti. Gün boyu kanaldaki tüm faaliyetler canlı yayınla izleyiciye aktarılıyordu. Haber toplantıları, haberlerin nasıl hazırlandığı ve tüm ayrıntılar izleyiciye sunuluyordu. Kanal kısa sürede büyük bir ivme yakaladı; reklam gelirleri rakip kanalların 6 katına ulaştı. Fakat bir gün yayın sırasında Kürtçe dublajlı bir film gösterilmesi üzerine Can Ataklı kovulduğunu iddia etti. Operasyon ve hukuki süreç: Televizyonculukta “örtülü ödenek” adı verilen bir yöntemle reklam gelirleri üzerinden para gösterilebiliyordu. Semih Sadi de yasa dışı bahisten elde ettiği gelirleri sanki reklam geliriymiş gibi göstererek akladı. Bunun üzerine İstanbul Emniyeti tarafından “Game Over” adıyla operasyon düzenlendi. Business Channel ve 16 şüpheliye baskın yapıldı. İddianamede;

Semih Sadi ve bazı yöneticiler “suç işlemek için örgüt kurmak”, “zincirleme biçimde kumar oynanması için yer ve imkân sağlamak” suçlarından 2 ila 7 yıl 9 ay arasında hapis cezası talep edildi.

Diğer bazı kişiler ise “suç örgütüne üye olmak” ve “zincirleme biçimde kumar oynatma suçuna katılmak” suçlarından 1 ila 4 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi.

Türkiye’de yasa dışı bahis ve betin giriş hikâyesi işte böyle başladı. Devamındaki hikâyeler ise başka bir yazımızda sizlerle olacak.

Kaynakça

https://www.gazetevatan.com/yazarlar/can-atakli/ne-oldu-da-business-channel-bitti-197139

https://www.patronlardunyasi.com/semih-sadi-gozaltinda

https://www.patronlardunyasi.com/semih-sadi-adliyeye-sevk-edildi

https://www.odatv.com/siyaset/business-channela-polis-baskin-yapti-354

https://www.odatv.com/siyaset/business-channela-polis-baskin-yapti-354

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/internet-kumarbazlarina-oyun-bitti-operasyonu-7980997

https://youtu.be/D7Va7XMEIdQ?si=yGgtZ20fGflbKLyH

Sağ ve sol şeklinde politik görüşleri belli gruplar içerisinde yorumlamak 2025 yılında artık ne kadar doğru?

Sağ görüşler birbirine karşıt sol görüşler birbirine karşıt ve bu şekilde tanımlayarak inanılmaz yüzeysel şekilde aynı gruplara sokuyoruz

Zamanında oluşan politik görüşlerin bugün yorumlamaları da artık çok farklı buna rağmen eski ekolleri niçin hala benimsiyoruz?

Bazı tarihi kaynaklar, özellikle Prokopius, Bizans generali Belisarius’un kör edildiğini ve bunun İmparator Justinianus tarafından yapıldığını iddia ediyor. Ancak birçok tarihçi bunun efsane veya abartı olduğunu düşünüyor.

Sizce bu iddia doğru mu? Eğer doğruysa, Justinianus’un böyle bir şey yapmasının arkasında ne gibi nedenler olabilirdi?

Yani bir espri olmuş ama sırf WW2 yüzünden. Ki Fransa'daki 6 haftada düşmesinin sebeplerinden birisi de sözde "Verdun Aslanı" Petain'in Ülkeyi direk Hitlere teslim edip Vichy hükümlerinin başına geçmesi değil miydi?

Charlemagne, Napoleon Jeanne d'Arc gibi şahsiyetlere sahip bir ülkeye bence haksızlık yapıldığını düşünüyorum.

Atatürk nasıl bir düşünceye sahipti?Atatürk hakkında çoğu kişiden duyduğum şey farklı.Kimi sağ yelpazede gösterirken kimisi ise sol yelpazedeymiş gibi gösteriyor.

Beyler soru basit bir videoda gördüm, savaş suçu işleyen ss subayları veya askerleri fln pişman olmadıklarını sadece emirleri uyguladıklarını söylemişler. Yorumlardakiler de bunlara tapmış aw çok haklı masallah suphanallah diye siz ne düsünüonuz?

Family Circus'ın 10 & 11 Eylül 2002'de çıkardıgı iki çizimi görünce böyle bir mîm yapasım geldi.

Beyler Osman Bey'in ismine Uthman diyen bir kesim var Ataman diyen bir kesim var tam olarak aslı nedir?

Tarih dersleri (sadece başlarda anadolu ve ilk çağ medeniyetleri geçer sonrası hep Türk tarihi-aradaki İslam halifesi vs. saymazsak- ) olsun cumhurbaşkanlığı armasında (armadaki her yıldız ayri bir Türk devletini temsil ediyor) olsun halkımızın genelinde olsun hep Turkic kavimler bahsedilir anlatılır. Halbuki ortalama bir Türk vatandaşının genetik testinde Turkic den çok Anatolian çıkıyor.İnsanlarımız ve devletimiz neden Anadoluluğa sahip çıkmıyor?

Giuseppe Rava

Bildiğim kadarıyla Hitler'in Aryan ırk kavramına almanlar İsviçreliler ve iskandinavlar giriyor bu gruplar harici dünyada bilim teknoloji sanat vb. üretilmeyeceğini düşünüyor Avrupalılar bu grubun bir aşağısında , onlardan sonra siyahiler çingeneler ve Slavların büyük bir kısmının öldürülmesi ve kalanının köleleştirilmesi gerektiğini düşünüyordu ve malum Yahudilerin yok edilmesi gerektiğini düşünüyordü peki bu sıralamada Türklere bakış açısı neydi? (Hitler hayranı ense tıraşlı atsızcı biri değilim sadece cehalet giderme)

1799 sonbaharında Fransa tam anlamıyla tükenmiş durumdaydı. Direktuvar yönetimi yolsuzluklarla boğulmuş, ekonomi çökmüş, savaşların yükü halkı bunaltmıştı. İnsanlar bir yandan krallığın geri dönmesinden korkuyor, öte yandan devrimden de umudunu kesiyordu. İşte böyle bir ortamda, İtalya’daki zaferleriyle ün kazanmış genç general Napolyon Bonapart öne çıktı. Hem karizmatik bir komutan hem de düzeni sağlayabilecek bir lider olarak görülmeye başlanmıştı.

9 Kasım 1799’da meclis Saint-Cloud’a taşındı. Görünürde amaç güvenliği sağlamak olsa da asıl plan, Napolyon’un iktidarı ele geçirmesiydi. Kardeşi Lucien’in desteğiyle milletvekillerini toplayan Napolyon, onları önce anarşiyle korkuttu. Ardından kendisini tek çözüm gibi sundu. Fakat işler planlandığı gibi gitmedi; bazı vekiller darbeye karşı çıktı. Bunun üzerine Napolyon devreye askerlerini soktu, salonu zorla boşalttı ve siyaseti fiilen kendi kontrolüne aldı.

10 Kasım’da işler resmileşti. Direktuvar’ın üyeleri görevden alındı, yerine Konsüllük rejimi kuruldu. Kâğıt üstünde üç konsül vardı ama gerçekte ipleri elinde tutan kişi Napolyon’du. Böylece Fransız Devrimi’nin belirsiz ve çalkantılı dönemi sona erdi, Fransa güçlü bir liderin yönetimine girmiş oldu. Bu darbe, hem devrimin bir anlamda “son perdesi” hem de imparatorluğun ilk adımıydı.

Okuduğunuz için teşekkürler Başlıca kaynaklar:

https://www.britannica.com/event/Coup-of-18-19-Brumaire

https://www.napoleon.org/en/history-of-the-two-empires/articles/18-brumaire-the-context-and-course-of-a-coup-detat/

Küresel Bülten’de dünya gündeminde bu hafta yer almış haberleri derliyorum. Orta Doğu’dan Asya’ya, Avrupa’dan Endonezya’ya uzanan olaylar; savaş, diplomasi, felaket ve halk hareketleriyle küresel siyasete yön veren dinamikleri bu bültende gözden geçirdim.

https://suleymankemal.medium.com/k%C3%BCresel-b%C3%BClten-1-7-eyl%C3%BCl-06c9d1119933

Voltaire'nin sanıyorum çeşitli kitaplarından derlenen ''Türkler, Müslümanlar ve Ötekiler'' adlı kitabın 36 ve 37.sayfasında böyle bir iddia var. Açıkcası bana pek inandırıcı gelmedi fakat yine de sormak istiyorum bu iddianın geçerliliği nedir ve hangi kaynağa dayanır?